Bu Blogda Ara

21 Aralık 2011 Çarşamba

Banyo


Banyo yapmak benim için çok çok önemlidir. Çoğu zaman çok üşensem de bunun sebebinin yıkanmak değil yıkandıktan sonra saçlarımı kurutmak olduğunu farkındayım. Saçlarımı kısacık kestirmemin başlıca sebeplerinden biri de budur. Banyodan sonra uyumak isterim hep hatta çoğu zman bornozumla uyumak isterim. Küçükken annem hasta olursun diye izin vermezdi. Bilinçaltıma işlemiş olmalı ki hala cesaret edemem. 


İnsanın en temel ihtiyaçlarından biridir yıkanmak, arınmak. Bu yüzden de bir evin en önemli kısmı banyodur bence. Banyo en temiz, en steril olması gereken yerdir. Özellikle de evi kiralıyacaksanız işte banyo ilk dikkat etmeniz gereken yerdir. Daha önce tanımadığınız insanlarla aynı banyoyu kullanmak beni fazlasıyla rahatsız eder. Banyonun tertemiz ve bana ait olmasını isterim. İçinde  geniş ve suya dayanıklı dolaplar olmalı. Kimi evlerde çamaşır makinası için ayrı odalar var kimileri de çamaşır makinasnı mutfağa kurar. Benim şimdiye kadar bütün evlerimde çamaşır makinam banyodaydı ve böyle daha kullanışlı olduğunu düşünüyorum çünkü kirli sepetleride banyoda yer almalı. Havluları, bornozları yerleştirdiktan sonra sıra gelir kozmetik malzemelerini yerleştirmeye.

Pamuk, wc kağıdı, makyaj malzemeleri, şampuanlar, duş jelleri, saç bakım kremleri, taraklar, lifler, diş fırçaları, bin türlü diş macunu-gargara vs. Sıra gelir deterjanlara; beyazlar için deterjan, siyahlar için deterjan, renkliler için ayrı bi deterjan daha sonra yumuşatıcı yok kireç koruyucu yok beyazlar bembeyez olsun diye soda.... Eee bide evin temizliği var tabii. ahşaplar için spreyler, yer için kokulu deterjanlar, olmazsa olmaz domestos, kireç sökücü, yağ sökücü vs vs... Bunları da yerleştirdikten sonra paspaslar var tabii. Banyo da ıslak ıslak gezersen kayar düşüverirsin sonra. Küvetin\duşakabinin hemen çıkışına bi ayak havlusu, lavabonun altına bir parça daha son olarak da klozetin önüne bi parça daha koyduk mu tek bir işlem kalır oda banyoya çöp ve wc fırçası  ve wc kağıdı askısından oluşan setlerden koyduk mu ohh banyomuz kullanıma hazır olur. Dekor için bazı ayrıntılar kullanılabilir. Diş fırçası ve sabun için setler var mesela. Ayna da banyoda çok fark yaratabilir.

Küvetler için neşeli tıpalar yada duşlar için neşeli duş perdeleri kullanılabilir. Öğrenci evlerinde çok sık yapılır kapıya bazı uyarılar asılır mesela şöyle kullanın böyle kullanın diye! Banyo avizeleri de evin hiç güneş görmeyen bu kısmı için bir önem taşır. ( Benim saçma evim yazlık mantığında yapıldığı için evin güneş görmeyen kısımları oturma için kullanılmış bu durumda güneş banyonun olduğu taraftan doğuyor ve gün boyu güneş görüyor. Biraz acayip yani neyse) Bir de hiç anlamam banyonun ışık açma kapama düğmesi hep banyonun dışına yapılır. Ne alaka bütün odaların içinde de wc banyonun niye dışında...


Konumuza dönecek olursak ; banyo sanattır. Kimileri saatlerce yıkanır, wc de gazete dergi vs okur. Ayna karşında saatlerini geçirir. Banyo da çok vakit tüketir. Tertemiz olunur hatta kimisi yıkandıkça günahlarından arındığına inanır. Çok stresli anlarda da güzel bir banyo da yapmak iyi gelebilir.

Şimdi gelgelim bu yeni banyo tasarımlarına!  Bakıyorum da bu yukarıda saydığım maddelerin hiç birine ihtiyaç yokmuş gibi sanki ev komple bi banyo başkada bişey yok!!! Küvet var ama etrafında duşakabin yok. Şıpşıp yıkancaksın heryer ıslancak sonra gelcek kim temizlicek orayı? Herkesin evinde Katya'lar dolaşmıyor dimi? İnsanın satan adama bunları sorası geliyor yani küvet alana haftada bir temizlik hizmeti bedava mı diye. Neymiş zen tasarım banyo. Bitki olcakmışta akvaryum koysak süpermişte bla bla bla. Bunları geçin. Tasarım banyoları da sizin için banyoyu ısıtacak, küvete taze sıkılmış portakal suyu getirecek, çıkınca bornozunuzu size uzatacak, çıkınca etrafı temizliycek bir Katya'nız varsa buyrun değerlendirin. Yoksa benin dinleyin canlarım :)


Ben bu aralar kocamaaannn sıcacık bir banyonun hayalini kuruyorum. Türk hamamı da olabilir. Sıcacık göbek taşında hatta yıkanma zahmetine bile katlanmazken tertemiz olup üstüne hoş kokulu yağlarla bir masaj olsa ohhh ne rahatlarııım yaa. Kaslarım gevşer masa başında tutulan belim boynum rahatlar. Hadi herkese neşeli mutlu tertemiz banyolar :) Yıkanın, temiz temiz gezin bakalım :)





16 Aralık 2011 Cuma

bir arınma planı


Hayalimde hep 2. el kıyafetlerin satıldığı bir butik açmak var. Aslında bunlardan internette bolca bulabiliriz fakat ben somut bişeyler olsun istiyorum. İnsanlar gelip butiğimde seçe seçe deneye deneye 2. el kıyafetlerden alabilsinler ve kendi kullanmadıklarını da bize satabilsinler istiyorum. Hem para kazanabilir hemde çok çok ucuza yeni kıyafetler alabilirler diye düşünüyorum. Bu böyle bit pazarı gibi bir zihniyet değil yai öyle eski püskü şeyler olmamalı. Belki de sadece bir kez kullanılmış vermeye atmaya kıyılamamış ürünlerden bahsediyorum. Hepimizin aldıktan sonra pişman olduğu, aslında tarzı olmayan ama o an yanılıp aldığı ürünler vardır yada giydiğinde kendini güzel hissetmemiştir kötü bir anı yaşamıştır ve bir daha  asla hatırlamak istemiyordur vs. İstanbulda da böyle butikler çok var özlellikle nostalji ve antik şeyler için. Fakat benim hayalim daha güncel şeyler. Bu sezon alıpta hiç giymediğim kıyafetler var mesela ve evim büyük olmasına rağmen (üstelik sadece kızkardeşimle yaşıyorum) bir türlü sığamıyoruz dolaplara. Hurçlardan, yatak altına sıkıştırılmış valizlerden de bıktım. Artık butik hayalimi bir kenara bırakıp bu kıyafet aksesuar vs. elden çıkarmak istiyorum. Bir nevi detoks yani. bugün ürünleri seçmeye başladım çok yakın zamanda satışa sunacağım bu siteden.

7 Aralık 2011 Çarşamba

çok istiyorum

Hayatta gerçekleşmesini istediğim çok şey var. Satın almak istediğim ve de parayla alamayacağım şeyler var. 23 yaşında olmama rağmen hala hangi şehirde yaşayacağmın, kiminle evleneceğimin, nasıl bir işte çalışacağımın belirsizliği var. Bu sinirimi bozuyor. Küçükken sorulan büyünce ne olcaksın sorusuna verilen yanıtlardaki hayal gücüm de yok artık. Sınırlayıcılar, belirleyiciler var hayatımda. Aldığım bir eğitim ve bunu  getirdiği beklentiler var.
Mutlu olabileceğim bir işim olmasını istiyorum. Güzel bir öğretmen omak istiyorum.Ayrıca henüz evlenmeyi planlamasamda en azından kiminle nerde nasıl evleneceğim belli olsun istiyorum. Hedefe yönelme amacıyla:)
Güzel bir evim olsun istiyorum bak bunu parayala satın alabilirim mesela ama işte yine önce bir iş ve hangi şehirde yaşayacağımın belli olmasını istiyorum. O evi süper parçalarla dayayıp döşemek istiyorum. Rahat huzurlu güneş gören çokta büyük olmayan bir ev. İçinde sarı bi koltuk istiyorum mesela. Dvd ve kitaplarımı sıkıştırmadan dizebileceğim büüüüyüük bir kitaplık olsun bide. O zamana Haydarberk (kedim olur kendisi) hala hayatta olursa (inş.) o da benimle güzel evime gelsin istiyorum.
Mükemmel yemeklerimi yapabileceğim tam donanımlı bir mutfak istiyorum ayrıca Alsancakta bi mağazada gördüm pembe buzdolabı var. Forumda da sarı ocak var onlardan alıcam. Mutfağım renkli cennet gibi olsun istiyorum. Yaptığım yemekleri dostlarımla paylaşabileceğim bir yemek odam olsun istiyorum. Evime sadece sevdiğim insanlar gelsin, zorunluluklar olmasın istiyorum. Akrabalardan, dedikoducu teyzelerden, kıskanç amcalardan, sende görüp aynısını alıp sana satan lanetlerden evime kimse gelmesin istiyorum.

Bide kırıp döken çocukları uzaklaştırdık mı bak ev daha huzurlu oldu gerçe sadece çocuklar kırmıyor geçen gelen temizlikçi ve ekip arkadası annem disneyland'den aldığım t harfinin swaroski taşlarla işlenmiş olmasıyla beni cezbeden tinkerbell bardağımı , evet 1 kez bile kullanmaya kıyamadığım o canım kupayı paramparça etmişler. Sinirimden resmen ağladım keşke evim pis kalsaydı da o sağlam dursaydı. İşte kırılmayan eşya, pislenmeyen ev istiyorum.
Bide bitmeyen para istiyorum. Arabamı pembe kaplatmak istiyorum hatta şanzımanı komple söktürüp otomatikle değiştirmek istiyorum falan böyle de saçma hayallerim var. En saçması her sabah Jetgillerdeki gibi içine girilen asansör tarzı bir kabinde bir kaç tuşa bastıktan sonra nereye göre ne tarzda giyineceğimi seçtikten sonra o kabinin beni düzenlemesini istiyorum. Saçımdan makyajıma kadar yani supernatural güçler de istiyorum.
Sevdiğim insanlara almak istediğim hediyeler var. Mesela Aslı'ma almak istediğim LV çanta var.
Neyse ki fiziksel taleplerim yok. Boyum daha uzun olsun, ne bileyim saçlarım düz olsun, popom küçücük olsun diyen kızlardan değilim. Bu konuda bi talebim yok ama sadece mikroplar peşimi bıraksın ve bağışıklık sistemim güçlensin istiyorum.
Almak istediğim ayakkabılar var. Bitmeyen tükenmeyen ayakkabı istediğim var.

Bitmeyen bir dünya turuna çıkasım var alıp başımı gidesim işte böyle de çelişkili bi bünyem var içimde ki biri ev döşerken diğeri alıp çantasını gidiyor buda ikizler burcunun en lanet özelliği.
Çok mutlu eden insanlar istiyorum; güldüren, gezdiren, öğreten, öğrenen insanlar. değişikliğe açık, babam gibi çalışkan insanlar istiyorum etrafımda. Annem gibi becerikli komşular istiyorum bana pasta börek getirsinler diye:)
Bitmeyen yaz istiyorum, olmayan soğuk istiyorum. Bunun için araştırdım. Sydney'e taşınmam gerekiyormuş. Yılın sadece 15 gün kadarı güneşsiz oluyomuş.Tam benlik işte.

Bir tane yüzük var beğendiğim böyle kral tacı şeklinde. Adımın anlamı olduğu için midir bilem çok severim ben taç sembollerini. İşte onlardan istiyorum bide dövme yaptırmak istiyorum ama desene karar veremiyorum ve sıkılırsam ne halt etcem diye korkuyorum vazgeçiyorum. Bide canım acır diye tırsıyorum. İşte böyle bir sürü şey istiyorum ama içimde en ufak bir hırs, azim, çalışma gücü yok. İçimde ki heves, istek aşamasına bile geçemeden sönüveriyor. Nedendir bilmem bu bezginliğim 50 yaşında gibi hissediyorum ve bundan hemen kurtulmak istiyorum. İstiyorum, istiyorum, istiyorum...