Bu Blogda Ara

4 Eylül 2012 Salı

3578. hastane maceram

 
Sende 3-4 kez hastanelik olmazsam yaşamımı sürdüremiyorum sanki. Prematüre falanda doğmamışım ama olmamışım ya yapamamışlar beni. Kesin bişeyler eksik kalmış. Hiç ama hiç tek bir yudum bile emmemişim ben. Bana kalırsa sunum yanlışmış, anneme göreyse onu kabul etmemişim neyse ne ama ama işte hiç emmemişim ben yani ''insanoğlu çiğ süt emmiş'' lafı benim için geçersiz.
 
Senelik hastaneye yatma rutinlerimden biriydi dün gece. Geceye doğru ben bi fenalaş, soğuk soğuk terlemeler birden üşümeler, peşpeşe kusmalar derken panik halinde koşa koşa hastaneye. Zaten artık ezberledim. Damar yolu açılsın. Hemen 2 tüp kan alınsın. Serum bağlansın. Ha bu arada popodan sağlam bi iğne. Serumu şöyle muhteşem bir kokteyl haline getiren hemşireler. Birde herkese vermişler yarım litre serum benimki 1 lt. Doktorda anladı eksik olduğumu ki dayadı bana 1000 lik serumu. Neyse geçtik müşaade odasına. Sonuçları bekliyoruz.
 
Ohoo mekan evlere şenlik. Bi kere küçük şehirde yaşamanın en saçma yanı herkes birbirini tanır ki Ege insanı tanımıyosa da tanışır. Odadakilerin yarısı akraba olmayanlarda orda akraba olmuş zaten. Bi kadın var kalpten gelmiş, yanındada kızı gelmiş böyle 34-35 yaşlarda. Kızın tek derdi uyumak!!! Hangi hasta kalktıysa hoop yatağına geçiyor ve uyuyor umarsız!!! Annesi orda kalbiyle uğraşıyor başında da gele gele bu gelmiş.
Bi kız çocuğu var 14 yaşındaymış abisi bunu dövmüş hemde baya baya. Bu da aramış polisi bi güzel şikayet etmiş annesi de nerdeyse artık bulunmuş gelmiş kızını getirmiş hastaneye tedaviye.
 
Başka bi kadın var kocası mı artık başındaki adam kimse o dövmüş bunu. Kadın diyor kalk git seni istemiyorum vs vs.
 
Ya kendi acımla uğraşıyım bunları mı dinliyim bilemedim zaten hep tiksinirim hastane ortamından asla uyumam mümkün değil. Neyse başımda annem var bu kaptırdı kendini fahri hemşire hasta bakıcı falan sanıyor. Yan odada bi adam var bunun topuğuna sıkmışlar baya yemiş mermiyi. Sardılar sarmaladılar falan neyse adam uyumuş sonra. Bi süre sonra annem farkediyor ki adamın kanaması var adam uyurken ölcek nerdeyse. Annem koşup doktorlara haber veriyor bi panik adam kurtuluyor.
 
Benim sabır tükendi ama serum tükenmek bilmiyor dedim bekleyemicem ben artık sökün şunu gidicem. Çıkarttık serumu. Geldim eve uyudum bi güzel. Enfeksiyon kapmışım, muhtemelen havuzdan. En son kırmızı et yemiştim ben hep ondan zehirlendiğime inandım. Çok çok uzun bir süre asla kırmızı et görmek istemiyorum. Zaten çok sevmem artık terk ediyorum onu. Kilo alayım diye çabaladıkça da kurudum o ayrı mesele. Neyse geldi geçti. Allah uzun süreler hastanede kalmak zorunda olan şifa bulamayan insanlara yardım etsin en çokta doktorlara o ne iğrenç meslektir yaa. Hiç mi hiç bana göre değil. Şimdilik benden bu kadar.

1 Eylül 2012 Cumartesi

Bir Evin Olmazsa Olmazları

Yeni bir düzen kurmak çok zor iştir. Evlenenler, boşananlar ailesinden ayrılıp yeni bir düzen kurmaya çalışan çocuklar, tayini çıkan memurlar vs. bunu tecrübe etmişlerdir ki bir evde eksik bitmez. Asla ohh be herşeyim tamam diyemezsin. Koltuk, halı, beyaz eşya gibi temel ihtiyaçlar şöyle dursun birde göze gözükmeyen ama elimizden düşürmediğimiz gün içerinde çamaşır makinasından daha çok ihtiyaç duyduğumuz küçük parçalar vardır. Her oda için ayrı ayrı ele alacağım ki en başta Mutfak;
Bir mutfakta olması gereken en önemli şey (eğer yemek yapılıyorsa tabii) süzgeçtir!!! Evet süzgeçtir. Yıkadığın meyve ve sebzelerin süzülmesini beklemek için, makarnayı haşladıktan sonra suyunu dökmek için, pilav yapmadan önce pirinci-bulguru arıtmak için, pişirirken topaklanan çorbayı kurtarmak için ne lazım Süzgeç. Mutfağın demirbaşıdır süzgeç.



En az bunun kadar göze gözükmeyen ama önemli olan bir diğer parça ise çay kaşığıdır. Çay tüketmeseniz bile misafireçay ikram edilir, e çay kaşığı lazım. E kahve-bitki çayı yaptın, parmağını sokup karıştırcak halin yok heralde. Hadi onu da  geçtim. Bir tarif var kek pişirceksiniz mesela tarifte diyor ki 3 çay kaşığı! İddia ediyorum gramı tartmadığınız sürece asla o 3 çay kaşığı ölçüyü tutturamazsınız.


Gelelim şimdi Banyoya;
Bir banyonun olmazsa olmazı ayak havlusudur. Bir kere elini yüzünü sildiğin havluya ayak silinmez ayrıca ıslak ıslak yürüdükçe yerlerde iz olur.Tüm  bunları umursamadığınızı varsayalım, küvetten çıkarken her seferinde tedirgin oluyorum ayağım kayıp düşücem diye. Ser şöyle küvetin çıkışına bir ayak havlusu bas şöyle sağlam sağlam ohh miss. Yani ayak havlusu şart dostlar.

Ayak_havlusu__fuya
Banyoyla ilgili daha fazla şey için daha önceki yazım  tık tık

Sıra geldi Oturma odası-Salon;
Hemen hemen evdeyken vaktimizin çoğunu bu alanda harcarız. Bu yüzden bu alanların olmazsa olmazı yastıklar ve bir örtüdür. Hem dekor için hemde rahatınız için yastıklar önemlidir. Tv seyrederken uyuklamak, oturuken belinizi desteklemek, misafirlerinizi rahat ettirmek için yastıkları kullanabilirsniz. Birde benim gibi yaz kış üşüyen biriyseniz bir örtü hiç fena olmaz. Uzandığınızda üstünüze alıverirsiniz. Birde koltukları deri veya kadife tarzı olanlar sıcaktan şikayetçi olup koltukların terletmemesi içinde bu örtüleri kullanabilirler.

http://www.mersinyatas.com/images/Toptop%20Krlent.gif

IKEA FELICIA SÜPER YUMUŞAK ÖRTÜ KOYUKAHVE130X170

Son olarak sıra geldi Yatak odalarına;

Bu odalar içinde olmazsa olmazlar abajurlardır. Eğer gece lambasıyla uyumuyorsanız benim gibi zifiri karanlık tercih ediyorsanız bile gereklidir çünkü yanınızdaki sizden önce uyumayı tercih edebilir yada benim saçma yatak odam gibi ışığı kapatmak için yataktan kalkıp taa kapıya geri yürümeniz gerekebilir. Böyle durumlarda baş ucunuzdaki bir ışık kurtarıcı olacaktır. Ben genelde fişsiz yani pilli veya şarjlı olanları tercih ediyorum çünkü o kablo fazlalığı beni sinir ediyor.

Ev Yapımı Abajur Yapımı
İşte benim için bir evin önemsiz gözüken ama çok önemli parçaları bunlardır. Ev döşemek durumunda olanlara şimdiden kolay gelsin.