Bu Blogda Ara

12 Temmuz 2011 Salı

uzuuuunnn tatilin baslangici

Upuzun tatilimin henuz basindayim. Vizemi kaptigim gibi solugu Fransa'da aldim. Ilk duragim Strasbourg. ilk gun bekledigimden cok daha sicak olan bu sehir inanilmaz yesil biyermis ama sicakligi geciciymis o gun bugundur sicak yuzu gormedim. Ustelik surekli yagmur yagiyor aslinda hic bana gore bi iklim degil ama burda olmak hosuma gidiyor. Heryere merakli gozlerle bakiyorum. Mesela marketlerde en sevdigim reyonlar cikolatalarin keklerin pastalarin oldugu reyonlar. Mukemmel seyler var Avrupa'da obezitenin daha fazla gorulmesinin baslica sebebi bu olmali.Onun disinda et reyonlarindan nefret ediyorum hatta burnumu tikayarak geciyorum beni en cok sok eden ise tavsanlar :S bu yasima kadar defalarca kez tavsan yedim.Ananem super pisirir ama bu haliyle 1 kezcik gorseydim hic ama hic yemezdim sanirim bundan sonra tuketmicem. Burda benzin istasyonlarinda pompaci dedigimiz abilerden yok herkes inip pasa pasa dolduyor benzinini. Tupcu amcalarda yok eve gelen herkes marketten aliyor tupunu kendi bagliyor:) ilk hafta daha fazla sabredemeyip hemen kisacik bir Paris turu yaptim. Paris en az istanbul kadar karisik ve kalabalik ama sanatin her dalindaki insan icin yasanasi biyer. insanin ufkunu actigi kesin ilk olarak arc de triomphe i gordum. Beyazlardan cok zenciler var sokaklarda. Champs elysees'de alisverisin dibine vurdum ama en cok icimde kalan lv cantalar oldu hepsini almak isteyip hicbirisini almadim.Pizza Pino da magrarita yedim ama memnun kalmadim acikcasi venedik pizzayi tercih ederim(Izmir- Alsancak). French manikur yaptirdim yaa;)) bide kruvasani memleketinde yedim. Notre Dame kilisesini gezdim ama tepeye cikmadim cunku inanilmaz sira vardi.Seine nehri kiyisinda yurudum bol bol yaya gezdim ki daha olmadik yerler kesfetmek istedim derken yol uzerinde Shakespeare and Company diye bi kitapci dikkatimi cekti iceri daldim ve yaklasik 2 saatimi orda gecirmisim farkinda olmadan.Blog adim olan gatsby the great gatsby kitabindan geliyor ve orda bu kitabin afisini gordum aslinda eski bi kitap neden hala orda bilmiyorum ama beni fazlasiyla mutlu etti. Louvre muzesine gittim nerdeyse tam bir gunum orda gecti sanatla edebiyatla ilgilenen herkes gormeli diyorum. Mona Lisa'nin orjinalini de gordum ohh icim rahatladi herkes onu sordu sadece o tanidik geldigi icin mi bilmem! yolda gordugum Thomas Jefferson heykeline kankamla karsilasmis muamelesi yaptim tam komediydi:) bide bizim dikili tastan orda da var. hee tabiki Eiffel'e gittim cok ta bisi degil yani :S bence en guzeli Disneylanddi. mukemmeldi tam bir gunumu orda gecirdim binmedigim oyuncak kalmadi studyo kismi daha da guzeldi daha da dikkat cekiciydi benim acimdan hayatimin en guzel showlarindan birini izledim animagique diye bi gosteriydi yaklasik 40 dk surdu ama inanilmazdi. neon isiklarla yapilan eglenceli bi gosteriydi.isiklar dolayisiyla fotograf cekmemize izin verilmedi. Hayatimda hic binmedigim kadar metroya trene bindim. Trenlerde muzik aletleri calan amcalar beni cok eglendirdi. Bide che sigarasi var burda:) Ressamlar tepesine ciktim. Ordan yaya olarak Moulin Rouge'a gittim. Pigalle denen semtte inanilmaz gece hayati var ama Laleli tarzinda:) Sacre Coure en cok etkilendigim yerlerden biriydi. manzarasi mukemmeldi.dans edenler, gitar calanlar daha da romantik hale getirmisti o manzara unutulmazdi. Evler gotik tarzinda. bana hep Edgar Allan Poe'yu hatirlatti. Almanya'ya kadar gittim ama henuz orayi gezemedim. Iste tum bunlar baslangicti;)

1 yorum: