Bu Blogda Ara

5 Haziran 2012 Salı

Gelecek gelsin

Her zaman gelecek kaygısı denen şeyi yaşamışımdır. Küçükken bile büyüyünce ne olucam? kimle evlenicem vs diye düşünürdüm. Çok küçükken diş doktoru olmak isterdim hep. Hiçbir zaman diş doktoru fobim olmadı. Daha çocukken bile annem babam olmadan giderdim muayene kendim. Çok özenirdim o aletleri kullanmaya. Duvarda asılı diplomalar sertifikalar içimde fırtınalar estirirdi ki annemler potasyumumu eksik koymuşlar maalesef sayısal zekâya sahip bir insan olmadığım henüz ilkokuldayken deşifre oldu. Her matematik dersine ağlayarak giden ben, binbir hocadan alınmış özel matematik dersiyle bir ilerleme gösterememiş, son geceye bırakılmış ödevlerimi de anneme babama devrederek lise 1e kadar süren bu çileden kurtuldum ve dil seçtim.

4.sınıfta karar vermiştim ingilizce öğretmeni olmaya. Taaaa o zamanlardan sakladığım course booklarım var öğretmen olunca kullanırım diye. Pinti bir insanda değilim ki kesinlikle cimrilikten saklanmamıştır onlar çünkü alanım dışında hiçbir kitaba (ders kitabı) sahip değilim. Liseye başlamadan aldığım bir kitap var mesela adı oyunlarla dil öğretimi! Dikkatinizi çekerim dil öğrenimi değil! Öğretimi! Neyin derdindesin ya sen yaşasana çocukluğunu! Yok, hep böyle kaygılıydım ki artık bu kaygı yerini paniğe bıraktı. Neyse ki hedeflerim doğrultusunda ilerliyorum ama yaşımın 25e merdiven dayamış olması beni üzüyor. Artık doğum günlerim için sevinmiyorum çünkü içim rahat değil bu lanet olası gelecek kaygısından. Gelecek diye adlandırdığımız şeyin benim için artık gelmiş olması gerekirdi diye düşünüyorum. Küçükken 18 yaşında olmak bile o kadar uzaktı ki üniversite 3. Sınıfta evlenmeyi planlardım. 2. Üniversitemin 3. yılında olduğum ve hala bekâr olduğum göz önünde bulundurulursa bu kaygılar planlar falan hep boş. Ama yapamıyorum işte. Düşünmeden edemiyorum. Planlamadan duramıyorum. Üstelik artık çok sınırlayıcı belirleyici çizgilerimde var. Uçsuz bucaksız hayallere veda edeli çok oldu. Şimdi sadece eyvah az kaldı artık asla başa dönemem gençlik elden gidiyor 40ımda mı doğurucam ben sözleri yankılanıyor beynimde! Hala hangi şehirde kimlerle yaşayacağımı bilemesem de en azından kiminle nerde yaşamayacağımı biliyorum buda bir teselli benim için. Mesela şimdilerde yeni bir eve taşınmak istiyorum sonra aman şurada kaldı bir sene, zaten bu şehirden gideceğim devlet baba nereye atarsa diyorum. Sonra ne tayini ya manyak mısın? özelde çalışırım diyorum. Ay belki evleneceğim adam burada yaşamaz alır beni götürür vazgeç diyorum. İşte böyle hala kendi kendime konuşuyorum.
Mesleğim ne? Nerde çalışıyorum? Kimle evliyim? Kızım mı var? Hangi şehirde yaşıyoruz? Hala bir köpeğim yok mu? Susmuyor beynim beklemekten de sıkıldım gelcekse gelsin artık şu gelecek bende büyünce ne olcam öğreneyim yeter!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder